Türk tekstil sanayicileri olarak Asya ülkelerinin gerçekleştireceği bir ekonomik işbirliğine katılmaktan çekinmeyeceklerine işaret eden Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, "Çin ile ortak iş modelleri geliştirerek Avrupa'nın ekonomik zenginliğini bölgemize çekmeye hazırız" dedi.
Her yıl 50 milyon Çinli'nin yurt dışına turizm amaçlı olarak çıktığını ve bunun Türk turizm sektörü için büyük bir potansiyel taşıdığının da ikili görüşmelerde vurgulandığını bildiren Narin, şunları kaydetti: "Bunların büyük bölümünün Çin'e yakın coğrafyaları tercih ettiği anlatıldı. Türkiye gibi uzak bölgeleri tercih edenler ise aynı anda iki farklı destinasyonu görmek istiyorlarmış. Türkiye-Mısır ve yeni gündeme gelen Dubai-Türkiye destinasyonları buna örnek olarak verildi. Ama bunun için sabırlı, detaylı ve kültürel farklılıklara önem veren bir çalışma gerekiyor."
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikasınca, Çin'in başkenti Pekin'e, sanayi ve ticareti geliştirme amaçlı bir inceleme gezisi düzenlendi. Gezi kapsamında gerçekleştirilen temaslara ilişkin yazılı bir açıklama yapan Narin, her iki toplumun da Asya kökenli olmasının önemine işaret ederek, Türkiye'nin, Çin ile Avrupa arasında köprü vazifesi görebilecek güvenilir bir ülke olduğunu kaydetti.
Narin, "Çin ile ortak iş modelleri geliştirerek Avrupa'nın ekonomik zenginliğini bölgemize çekmeye hazırız. Türkiye, Rusya ve Çin'i geleceğin parlayan yıldızı olarak gördüğümüzü yıllardır söylüyoruz. Türk tekstil sanayicileri olarak Asya ülkelerinin gerçekleştireceği bir ekonomik işbirliğine katılmaktan çekinmeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Türk dış ticaret rakamlarının 17 milyar dolarını Çin'den yapılan ithalatın oluşturduğunu ve bunun Türkiye aleyhine 15 milyar dolarlık bir dış ticaret açığına neden olduğunu belirten Narin, Çin ile iş yapabilmek için Çin kültürünün özelliklerinin bilinmesi gerektiğini vurguladı.
Her yıl 50 milyon Çinli'nin yurt dışına turizm amaçlı olarak çıktığını ve bunun Türk turizm sektörü için büyük bir potansiyel taşıdığının da ikili görüşmelerde vurgulandığını bildiren Narin, şunları kaydetti: "Bunların büyük bölümünün Çin'e yakın coğrafyaları tercih ettiği anlatıldı. Türkiye gibi uzak bölgeleri tercih edenler ise aynı anda iki farklı destinasyonu görmek istiyorlarmış. Türkiye-Mısır ve yeni gündeme gelen Dubai-Türkiye destinasyonları buna örnek olarak verildi. Ama bunun için sabırlı, detaylı ve kültürel farklılıklara önem veren bir çalışma gerekiyor."
Kaynak: Dünyagazetesi.com.tr
Nihayet birileri Çin'nin önemini anladı.
YanıtlaSil